Güya Tarım Ülkesiymişiz !
Sürekli cahil ,kültür fakiri olan insanları elde tutup ,oylarını alıp kafalamakla ülke 'hakiki demokrasiden' uzak yönetilmemelidir ! Bizim vergilerimizle elde tutulan insanlara, açlıktan ölmeyecekleri kadar bazı yiyecekler verilerek ,insanlar köylerden koparılıp,hazır yiyici, tembel konumuna düşürülmemelidir. Son yıllarda ne ölen ne de dirilen , verilen yardımlara bağımlı ve kapıda köle olmaya mecbur bir toplum oluşturuldu. Herkes devletin eline bakıyor. Yardımlar gelmediği zaman vatandaşlar da yolunu bulmuş ''seçim geldiğinde görürsünüz'' deyip partileri hizaya getiriyorlar. Bu hususta bugün ülkemizde sayısı oldukça fazla bir hazır yiyici kitle oluşmuş vaziyette.
*
Bu insanları tembelliğe alıştıran kara kapitalist çıkarcı sistem , ülkenin temeline dinamit koymaya devam ediyor. Tarlalar ekilmezken , tarım arazilerini kulanmayıp ,buğdayı dahi dışarıdan alma durumuna ülkeyi getirmek verimlilik olmasa gerek!
*
Uygulanan politikalarla ,üretimi yok ederek ,tamamen dışa bağımlı bir 3.Afrka ülkesi olma yolunda elimizden gelen gayreti sarfediyoruz...Gümrükte yurt dışından getirilen büyükbaş hayvanları gördüğüm zaman ,ülkem için kaygılanmayıpta ne yapabilirdik! Tarım ve hayvancılık ülkesi olan ülkemiz için ne acı bir tablo!
Eskiden köylerimizde herkesin çok sayı da büyük baş ve küçük baş hayvanları vardı. Süt ,et, yumurta ,sebze ,meyva bol bir biçimde bulunurdu. İnsanlar doğal gedoosuz ürünlerle beslenirlerdi. Şimdi öylemi ! İsrail öyle girdi ki ruhumuza,topraklarımız gedeolu yiyeceklerle dolu, nesillerimiz mahvoluyor. İslam dünyasının kalbini bombalayan İsrail ,gelmiş benim köyümdeki ürünümün içine dahi girmiş. Bu sayede ,topraklarımızın verimsizliğinden , tohumların kalitesizliğine kadar ,tadsız, vitaminsiz ,hastalık yapan onca yiyecekle karşı karşıya kalmışız.
*
Çocukluğumuzda ekmek köylülerimizin, çiftçilerimizin ürettiği buğdaydan ,köylerdeki fırınlarda yapılırdı.Hatırlarım, her fırın yapan hane,çocuklar için küçük ekmekcikler (golot) da yaparak,içlerine de yumurta korlardı. Çocuklar o ekmeğin kokusunu alarak fırınların önünde toplaşırlardı. Yumurtalı ekmek kapmak için yarışırlardı. O ekmek kokusunu şimdi almak çok zor. Şimdi köylü ekmeği ,yurt dışından alınan undan yapılan il ,ilçelerdeki fırınlardan
alıyor. Güya tarım ülkesiymişiz !
Ülkemin insanları işsizlikten ekmek bulamazken , binlerce başka ülkelerden gelenleri besliyoruz. Evet savaştan kaçan kadın ve çocukları kabul ettik de,eli silah tutan ,ülkesini savunmayan bu insanları niçin besleyelim? Bu insanların bu ülkeye ne faydası
var? İçlerindeki ajanlar da cabası ...
İşsiz kalmış ,mağdur durumdaki insanlarımız aç dururken , neden eli kolu tutan yabancıları besleyelim! Tanıdığımız bir çok insanımız, ucuza çalıştırılan Suriye, Afganistan, İran ve diğer 3. dünya ülkelerinden gelen kaçak çalışanlar yüzünden işsiz konumunda kalmışlardır. Yine Osmanlı döneminde olduğu gibi mi olacak,hatta olmaya başladı bile, Türkler savaşa ,sınırlarda ve içteki hainlerle mücadeleye , azınlıklar para kazanmaya...İşte binlerce şehidimiz bunun ispatı değil mi !!!
Saygılarımla...
C NAS
- - - -